Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, başkan yardımcısı Ünzile Kuru istifası sonrası sosyal medya hesabında kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Başkan Bozdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi;
'' KAMUOYUNA
Tarsus Belediyesi bünyesinde Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Ünzile Kuru’nun 19.11.2020 Tarihinde kurumumuza sunduğu istifa dilekçesi kabul edilmiştir.
Sayın Kuru, dün tertiplenen Belediye Başkan Yardımcıları toplantımıza da katılım sağlamamış, bu sabah da kendisine tebliğ edilen; Belediye Başkan Yardımcılarımız Sn. Ali Dinsever ve Sn. Ali Erhan Okyay’ın hazır bulunduğu; kendisinden ‘’çeşitli sebeplerle’’ istifasının isteneceği toplantı davetine icabet etmeyerek, istifasını bizzat kurumumuza iletmiştir.
Sayın Kuru’ya, bugüne kadar yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkür ederken, yapamadığı ve tamamlayamadığı projelerin de en kısa sürede tamamlanacağının sözünü bizzat, siz hemşehrilerimizle paylaşmak isterim…
Sevgili dostlarım,
Biat Kültürü’nü, daha henüz Tarsus Belediye Başkanlığı’na aday bile değilken zaman zaman sizlerle, seçimleri kazandıktan sonra da zaman zaman mecliste tüm hemşehrilerimizle paylaştım. Biat kültürünün kaçınılmaz sonucu; biat ettiğiniz kişi/kişiler ya da öğreti veya adına ‘’ilke’’ dediğiniz; sizi meş’um sona hazırlayan tabloda mevcuttur:
‘’Gel’’ derler gelirsiniz, ‘’git’’ derler gidersiniz, ‘’söyle’’ derler’’ söyler; ‘’sus’’ derler susarsınız. Sonucunda, sizi bir ‘’kukla’’ olmaktan öteye taşıyamayacak söylemleriniz, siyasetin özgür birey yerine kişileri tek tipleştirdiği; örgütçülüğü bilmeyen insanların bir örgüt yapısını nasıl tekelleştirdiğinin acı örnekleri olarak tarihteki yerinizi alırsınız.
Biat Kültürü’ne dün olduğu gibi bugün de karşıyız, yarın da karşı olacağız. Açtığımız tesislerde çocuklarımıza bilimin, sanatın, edebiyatın; düşünme yetisinin kişiyi ‘’birey’’ yapan temel yapıtaşı olduğunu anlatmakta, onlara geleceklerini planlama yolunda tüm olanaklarımızı Tarsus Belediyesi için seferber ediyoruz.
Kadınlarımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın zincirlerle bağlanmamaları; zincirleri olanların koparıp atmaları için 24 saat çalışıyoruz. Onlara güzel bir şehir bırakabilmek için doğanın dokusunu bozmuyor, şehri baştan sona fidanlarla, tohumlarla süslüyoruz…
Bunların neredeyse tamamını, özgürce karar alabilen, talimatla-emirle hareket etmeyen; şikayet etmeyi ahlaki bir zafiyet olarak gören; biat etmeyi reddeden pırıl pırıl insanlara ‘’özgür bir şehir ve özgür bir yaşam biçimi’’ sunma adına yapıyoruz.
Dolayısıyla kimse bize ‘’gel’’ diyemez, ‘’git’’ diyemez, ‘’söyle’’ deyince konuşmayız;’’ ‘’sus’’ dediklerinde ise susturamazlar!
Unutmayın; Eğer siz, kendi ellerinizle vermedikçe; kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamayacaktır…
Saygıyla Selamlarım''